Çocuk Psikoterapisi Nedir?
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne göre süreç içinde bebeklik, erken çocukluk, ergenlik gibi farklı dönemlere ayrılmakla beraber 0 – 18 yaş arası her birey çocuktur.
Çocukluk; fiziksel, bilişsel, ruhsal ve sosyal gelişimin bütüncül olarak devam ettiği bir süreçtir. Bu gelişim sürecinde yaş dönemlerinden beklenen değişimler olmakla birlikte her çocuğun biricik olduğu ve kendi gelişimsel sürecini oluşturduğunu da göz ardı etmemek önemlidir.
Çocuk Psikoterapisi; çocukların kendi gelişimsel sürecinde ruhsal, bilişsel ve sosyal alanlarda yaşadığı zorlanmaları desteklemek amacıyla yapılan terapi hizmetidir.
Çocuk Psikoterapisinde, çocuk ile çalışan terapistin ilgili lisans bölümlerinden mezun, gerekli eğitimleri tamamlamış ve süpervizyon sürecinden geçmiş olması gerekir.
Çocuklarla çalışırken terapist ve çocuk arasındaki güven ilişkisinin kurulması ve mahrem bir alanın yaratılması oldukça önemlidir. Bu güvenli ilişkinin kurulması da tabi ki zaman gerektirecektir. Psikoterapi seansları terapistin çocuk için belirlediği; günü, saati, süresi, mekanı belirlenmiş özel zamanlardır.
Çalışmanın çerçevesinin net olması ve değişikliklerin üzerine konuşularak yapılması çocuk için güvenli bir ortamın kurulmasını sağlar. Seanslarda gerekli sınırlar hariç çocuğun tüm düşünce, duygu ve davranışı kabul görür.
Çocuk psikoterapisinin yetişkinlerle yapılan psikoterapi çalışmalarından farkı, bakım verenlerin de bu sürecin bir parçası olmasıdır. Terapist belirli sıklıkla bakım verenlerle görüşme yaparak bakım verenlerin de sürecin bir parçası olmasını destekler.
Bakım verenler; bazen çocuktan ayrı bir görüşmede bazen de çocukla beraber bazense çocuğun terapi saatinin içerisinde sürecin bir parçası olabilir. Çocuk psikoterapisi, online ya da yüz yüze yapılabilir.
Klinik Psikolog Gizem Koyuncu
Kullandığımız Terapi Yöntemleri
- Çocuk Merkezli Oyun Terapisi
- Filial Terapi,
- Dışavurumcu Oyun Terapisi
- Hikaye ile Oyun Terapisi
- Bilişsel Davranışçı Terapi
- Deneyimsel Oyun Terapisi
Oyun Terapisi
Oyun Terapisi, çocuğun kendisini ifade etmesini sağlayan doğal bir ortamdır. Çocuğa duygularını ve sorunlarını ‘oldukları gibi’ oyun oynayarak dışa vurması için verilen bir fırsattır, tıpkı belli yetişkin terapilerinde bireyin ‘konuşarak’ zorluklarını ifade ettiği gibi (Axline,1969).
Çocuklar için oyun, kendilerini ifade ettikleri, doğal, spontane ve rahat bir yoldur. Oyun çocuğun ifade dilinin gelişimini, sosyal becerilerini, karar verme becerilerini ve bilişsel gelişimini kolaylaştırır.
Çocuk Merkezli Oyun Terapisinde terapist tarafından, çocukların duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını kabul edilebilir sınırlar içerisinde, seçilmiş oyun materyalleri kullanarak ifade edebilecekleri ortam sağlanır. Çocuk Merkezli Oyun Terapisinde çocuk, oyun odasında kendi hikayesini ve yolunu oluşturur ve terapist bu yola saygı duyar.
Terapist çocuğun içindeki iyileştirici gücün ortaya çıkması için zemin hazırlar. Terapist ve çocuk arasındaki dinamik ilişki, terapötik değişimin temelidir.
Çocuk Merkezli Oyun Terapisinde sorumluluk ve yönlendirme çocuğa bırakılır. Terapi süreci boyunca çocuğun kurduğu oyun gelişir ve oyun aracılığıyla kendisini zorlayan konu ve olayları yeniden yaratma gücünü kendinde bulan çocuk, gücü eline aldıkça hedeflenen denge sağlanır.
- Oyun Terapisi çocukların,
- Kendilerini güvende ve değerli hissetmelerine
- Duygu ve düşüncelerini, ihtiyaçlarını ifade etmelerine
- Etkili sosyal beceriler geliştirmelerine
- İçsel kontrol mekanizması oluşturmalarına
- Bilişsel ve fiziksel gelişimlerinin ilerlemesine
- İlişkilerde güçlü bağ kurabilmelerine
- Deneyimledikleri zorlu duygu, düşünce ve durumlarla baş etme becerisi geliştirmelerine yardımcı olur.
Oyun Terapisi, genel olarak 2-11 yaş arası çocuklar için uygundur.
Oyun Terapisi ile çalışılan konular;
- Kaygı ve korkular
- Öfke
- Sınır ve disiplin
- Sosyal becerilerde zorlanma (akran ilişkileri, okula adaptasyon, vb.)
- Özgüven eksikliği
- Dikkat ve dürtü kontrolü problemleri
- Tuvalet Problemleri
- Yeme Problemleri
- Takıntılı davranışlar
- Kardeşe hazırlık, kardeş ilişkisinde zorlanma
- Boşanma
- Travma yaşantıları
Bilişsel Davranışçı Terapi
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), duygusal zorluklara ve psikopatolojiye katkıda bulunabilecek olumsuz ve işlevsel olmayan otomatik düşünceleri değiştirmeye odaklanan, bilimsel olarak etkinliği kanıtlanmış bir psikoterapi yöntemidir.
BDT aracılığıyla bu düşünceler tanımlanır, sorgulanır ve daha nesnel, gerçekçi düşüncelerle yeniden yapılandırılır, değiştirilir. Diğer psikoterapi ekollerine göre kısa süreli, semptom odaklı ve yapılandırılmış bir yaklaşımdır.
BDT, çocuklar, ergenler ve yetişkinler de dahil olmak üzere her yaştan insan için uygundur. Çocuklarda 5-13 yaş aralığı Bilişsel Davranışçı Terapi için uygundur.
Klinik Psikolog Gizem Koyuncu
Filial Terapi
Filial Oyun Terapisi, ebeveynlere çocuklarla evde nasıl aralarındaki bağı güçlendirici, çocuğun duygusal gelişimini destekleyici oyun oynayabileceğini, terapist tarafından çocuk merkezli oyun terapisi metadolojisinde psiko-eğitim verilip, süpervize edilerek öğreten dinamik, ebeveynlere yönelik bir eğitimdir.
Ebeveyn filial oyun terapisi sürecinde filial terapi tekniklerini öğrenir ve etkili ebeveynlik becerisini geliştirir. Filial Oyun Terapisi, 2 – 11 yaş arası çocuklara ve onların ailelerine yardımcı olan terapi modelidir.
Filial Oyun Terapisi, 10 haftalık; ilk 4 hafta psiko-eğitim, 6 hafta ebeveyn-çocuk özel oyun zamanlarının değerlendirme içerikli bir terapi modelidir. Online ya da yüz yüze gerçekleştirilebilir.
Filial Oyun Terapisi, çocuklarda kaygı-stres durumlarına bağlı davranış güçlüklerinde, bağlanma sorunlarında, zorlayıcı duygularla baş etme güçlüğünde, uyku-yemek-tuvalet sorunlarında, çocukluk çağı mastürbasyonunda, ayrılık kaygısında, korkularda, anne baba boşanmasında, kardeş doğumu ve kardeş kıskançlığında, tırnak yeme, parmak emme gibi durumlar üzerinde etkili bir yöntemdir.
Ayrıca Filial Oyun Terapi süreci, hiçbir güçlük olmasa da ebeveyn – çocuk ilişkisini güçlendirmek, güvene dayalı ilişki kurmak için ebeveynlerde farkındalık yaratıp, bilinçli ve etkili ebeveynlik becerisini geliştirir.
Ebeveynlere, çocuğun duygularını anlayıp yanıt vermeyi, sağlıklı sınır koymayı, çocuğun kendi öz değerini ve özgüvenini desteklemeyi, çocuğu merkeze koyarak oyun oynama becerisini, çocuğa güvenip onu kabul ederek ilişki kurmayı kazandırır.