“Kalabalık bir yolda karşıdan karşıya geçerken önümden hızlı bir araba geçtiğinde aniden geri çekilmişimdir.” Bu deneyim esnasında hem duygusal hem de fizyolojik korku belirtileri ortaya çıkmıştır.
Beyin bu deneyimi adaptif bir şekilde işler, çünkü bir sonraki yola çıktığımda bunu hatırlayıp daha dikkatli olursam hayatta kalma şansım artar. Ancak beyin bunu tam olarak işleyemezse, adaptif bilgi işleme sistemi sekteye uğrar.
Bu ne demektir?
O anıya dair sahneler (araba görüntüleri), sesler (trafik sesleri), o an hissettiğim duygu (muhtemelen korku), bedenimdeki duyumlar dağınık bir şekilde beynimde dolaşır.
Ne zaman ki bir araba görsem, trafik sesi duysam veya sadece araba görüntüsünü aklıma getirsem o anıyla ilişkili duygularım tetiklenebilir. Sürekli bir tehdit algılanır ve buna korku gibi duygular eşlik eder. Bu sistemi başka durumlara uyarlarsak; “patronumun karşısında veya hiçbir topluluk karşısında konuşamıyorum, ellerim titriyor”, “köpeklere veya kedilere yaklaşamıyorum”, “biri bana sesini yükseltince boğuluyorum, korkuyorum”, “sürekli panik ataklar geçiriyorum, tehlikede gibi hissediyorum”, “sebepsizce depresif hissediyorum”, “anlamadığım bir şekilde öfkeliyim, bunu kontrol edemiyorum”, “sürekli değersiz hissediyorum”, “hayattan keyif alamıyorum” vs. gibi birçok varyasyon üretebiliriz. Bu yaşananların sebebi geçmiş anılarda beynin adaptif bilgi işleme sisteminin sekteye uğramasından kaynaklanır.
‘Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden işleme‘ anlamına gelen EMDR Terapi yaklaşımına göre bugün yaşanılan psikolojik problemlerin temelini geçmişte yaşanılan olumsuz yaşam olayları (travmalar) oluşturur. Travmatik anılar sadece savaş, şiddet, doğal afetler, istismar vs. olarak ele alınmaz. Geçmişte yaşanılan yoğun eleştiri, dışlanma veya değersizlik tecrübeleri de bir o kadar travmatik olabilir. Travmatik bir deneyim yaşandığında beynin adaptif bilgi işleme sistemi sekteye uğrar. Bu aksaklık travmatik anıların olduğu gibi saklanmasına neden olur.
Peki bu ne demektir?
İşlenmemiş anılar, günlük yaşantıda anıya dair hatırlatıcı benzer bir durum, ses, düşünce veya duygu deneyimlendiği zaman yeniden tetiklenir. Tetiklendiğinde ise benzer olumsuz duygular yeniden yaşatılır, bazen bunlara görüntüler de eşlik edebilir. Anılar işlenmediği için şimdiki algılar geçmiş olaylara karşı işlevsel olmayan duygu, düşünce, inanç ve beden duyumlarını içerir. Anı geçmiştedir ancak dün yaşanmış gibi etkilidir.
EMDR geçmişte yaşanan ve sağlıklı işlenmemiş anılar ile çalışır. Terapist ve danışan geçmişe yönelik bir anı planlaması çıkarır, belirlenen sıraya göre bu anıları işlemeye başlar. İşleme nasıl yapılır?
EMDR yeniden işlemeyi yaparken çift yönlü uyarımdan faydalanır. Çift yönlü uyarım, danışanın terapistin iki yana hareket ettirdiği parmaklarını gözleriyle takip etmesiyle olur. Göz hareketlerinin kullanılamadığı durumlarda çift yönlü dokunuş veya çift yönlü işitsel uyarım da kullanılabilir.
Çift yönlü uyarımın beynin sağ ve sol yarım kürelerini uyardığı varsayılmaktadır. İşleme bittiğinde ise kişi geçmişte yaşadığı anının yükünden kurtulur ve bugün yaşadığı psikolojik sorunlarının da bununla birlikte çözülmesi beklenir. Artık onlar sadece bir anıdır, bugünün üstünde gölgeleri yoktur.
Travmatik bir deneyim ardından olumlu anılara ulaşmakta da zorluklar yaşanır, bu sebeple kişi kendine ve yaşadığı çevreye yönelik olumsuz algılamalar, inançlar geliştirir. EMDR terapi aynı zamanda kişinin kendisi ile ilişkili geliştirdiği bu olumsuz inançlar ile çalışır ve bunların yerine olumlu inançları koymayı hedefler. “Ben değersiz biriyim” gibi bir inançtan “Ben değerliyim” gibi bir bakış açısına ulaşmak terapinin asıl hedefidir.
Oliva Danışmanlık‘ta uzmanlarımız travma odaklı EMDR Terapi hizmeti sunmaktadır.
Randevu ve bilgi almak için 0533 592 36 09 numaralı telefonumuzu arayabilirsiniz.